1. Anasayfa
  2. Cumhuriyet Tarihi

Türk Milletinin Ruhu: İstiklâl Marşı’nın Kabul Süreci

Türk milletinin bağımsızlık aşkını ve cesur ruhunu simgeleyen İstiklâl Marşı, sadece bir milli marş değil, yanı sıra bu harika eser, bir milletin var oluş mücadelesinin ve özgürlük tutkusunun haykırışıdır. Bu destansı şiir, Mehmet Akif Ersoy’un kalemiyle, milletin en karanlık günlerinde bir ışık, en çaresiz anlarında bir umut olmuştur. İstiklâl Marşı, Türk milletinin “Ya istiklâl ya ölüm!” diyerek düşmana karşı gösterdiği direnişin ve bağımsızlık yolundaki kararlı duruşunun bir yansımasıdır. Peki, Mehmet Akif'in bu şiiri hiçkimse bir daha yazamaz. Ben bile yazamam. O anı yaşamak gerek dediği İstiklâl Marşı'nın kabul sürecini biliyor musunuz? Bilenler hiç yorulmasın bilmeyenlere anlatmaya çünkü biz anlatıyoruz. Bu satırlarımızda marşın yalnızca nasıl yazıldığını değil, aynı zamanda Türk milletinin ruhunu nasıl yansıttığını ve tarihte nasıl eşsiz bir yere sahip olduğunu anlatmayı nihai gaye edinmekteyiz.

Türk Milletinin Ruhu: İstiklâl Marşı’nın Kabul Süreci
Türk Milletinin Ruhu: İstiklâl Marşı’nın Kabul Süreci
0

Savaş yıllarındayız. O sıralar, Türk milletinin yok edilmesi için büyük çaba sarfeden itilaf devletleri, Türk ordusunun ve milletinin ortak haykırışı “Ya istiklâl ya ölüm!” naralarını hiçe sayıyorlardı. Var güçlerince saldırıyorlar ve bu haykırışları bastırmaya çalışıyorlardı. Cepheler ve cephelerin gerisinde morali yüksek tutmak için çaba gösteriliyordu ve bu çerçevede ordunun moral bulabileceği, cesaret aşılayabilecek bir milli marş yazılmasına karar verilmişti. Yazılması için Büyük Millet Meclisi tarafından 1920 yılında bir yarışma açılmıştı. Yarışmaya 724 şiir katılmış ancak hiçbiri beğenilmemişti. Bunun üzerine Meclis, ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’a teklif götürmüştür. İlk başta yazmayı kabul etmeyen Mehmet Akif, milli marşın para karşılığı yazılamayacağını, bunun vatan için canını veren şehitlerin hatırına yazılması gerektiğini savunmuş, meclis’in ısrarı ve arkadaşlarının telkini üzerine İstiklâl Marşı’nı yazmaya karar vermiştir.
Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı Ankara’da bir otel odasında, on günde tamamlayıp milletine sunmuştur. Şiir, 10 kıtadan oluşmakta ve her kıtası 11 heceden meydana gelmektedir. Şiirin teması, Türk milletinin bağımsızlık aşkı, vatan sevgisi, iman gücü, kahramanlık ruhu, direniş iradesi ve zafer umududur.
Şiir, önce cephede askerler arasında okunmuş ve büyük beğeni toplamıştır. 17 Şubat 1921 tarihinde Hakimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayımlanmıştır. 12 Mart 1921 tarihinde ise mecliste okunmuş ve coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir.
Kabul edilmesini en ön sırada coşkuyla alkışlayan Mustafa Kemal Paşa, konuya dair şunları söylemiştir:
Bu marş, bizim inkılâbımızın ruhunu anlatır… İstiklâl Marşı’nda davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. En beğendiğim yeri şu mısralardır: ‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl.’ Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır… Bu demektir ki efendiler Türk’ün hürriyetine dokunulamaz!
Mehmet Akif, şiirin mükafatını almayı reddetmiş ve İstiklâl Marşı’nı Türk milletine armağan etmiştir.
Şiirlerini derlediği kitap olan Safahat‘ta İstiklâl Marşı’na yer vermeyen Mehmet Akif, bu duruma ilişkin neden sorusuna “O benim eserim değildir, milletimin eseridir.” cevabını vererek bu armağanı hatırlatmıştır.

İstiklâl Marşı’nın bestesi ise 1922 yılında TBMM tarafından kurulan bir komisyonun başkanlığına getirilen Osman Zeki Üngör tarafından yapılmıştır. Üngör, marşı bestelerken Türk halk müziğinden ve Batı müziğinden esinlenmiştir. İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921’de TBMM tarafından milli marş olarak kabul edilmiş ve Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük sembolü haline gelmiştir. Bu marş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana, milletin bağımsızlık aşkını ve kararlılığını ifade eden en önemli simgelerden biri olmuştur.

İstiklâl Marşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin özeti ve övüncüdür. Bu marş, Türk milletinin kimliğini, karakterini, kültürünü, tarihini ve geleceğini yansıtmakta, ayrıca Türk milletinin her zaman ayakta kalacağının, her zorluğun üstesinden geleceğinin, her düşmana karşı koyacağının ve her zaman hür ve mukadderatının sahibi olacağınının ilanı niteliğindedir.


Türk milletinin kimliğini yansıtan bir gurur kaynağı olan İstiklâl Marşı’nın yazılışının 103. yıldönümü kutlu olsun!
Bu çerçevede, başta Anadolu’da milli mücadeleyi ateşlemiş Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bizi bize anlatan Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u, bayrağı kırmızıya boyamış şehitlerimizi ve canını hiçe sayan gazilerimizi minnet ve rahmet ile anıyor, imkansızlıktan imkan doğurup toprağın ismini tekrar Türk vatanı yapan atalarımızı unutmayacağımızı, unutturmayacağımızın en içten duygularla sözünü veriyoruz.


    Değerlendirme

    İçeriği nasıl bulduğunuzu duymak isteriz. İsteğe bağlı olarak, aşağıdan değerlendirerek bunu bize söyleyebilirsiniz.

    31 Mart 2006 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Tarihhane'nin kurucusu olan Toptaş, 30.07.2023-09.04.2024 tarihleri arası Tarihhane'de proje yöneticisi olarak görev almış olup görevinin bitmesinin hemen akabinde oluşumu tekrar satın almıştır. Tarih yazarlığının yanı sıra deneme ve kişisel blog yazarlığı yapan Toptaş, aktif olarak seslendirmenlikle de uğraşmaktadır.

    Yazarın Profili
    Paylaş

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir